Analistler, yetkililerin yeni döviz kaynakları olmadan onu istikrara kavuşturmaya devam etme kabiliyetini sorgularken, Türk lirası Çarşamba günü dolar karşısında 16.35’in üzerine çıkarak Aralık krizinin derinliklerinden bu yana en zayıf seviyesine geriledi.
Merkez bankasının darbeyi yumuşatmak için dolar sattığı ve devletin döviz korumalı bir mevduat programını desteklediği aylarca süren maliyetli müdahalelere rağmen, lira bu ay %9 ve bu yıl %19 değer kaybetti.
Para birimi, dolar karşısında %1’lik bir düşüşün ardından 16.3515’e kadar düştü ve 1257 GMT’de 16.3300’de kaldı.
20 Aralık’ta gelişen piyasa para birimi, bir dizi alışılmışın dışında faiz indiriminin ardından bir bütün olarak yıl boyunca %44 aşağı iten 18,4 TL ile rekor düşük seviyeye ulaştı. Buna karşılık, enflasyon o zamandan beri Nisan ayında %70’e sıçradı.
Hükümetin KKM olarak bilinen liranın değer kaybetmesine karşı koruyan planı nedeniyle lira bu yılın başlarında çoğunlukla sabit kaldı. Merkez bankası da Aralık krizinden bu yana piyasanın döviz ihtiyacını karşılamaya çalıştı.
Ancak bankacılara göre, para birimini sabit tutma çabaları Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) zaten tükenmiş rezervlerine zarar verdi.
Swaplar için ayarlanan bankanın net uluslararası rezervleri, Mayıs ayının ilk 20 gününden sonra 7,7 milyar dolar daha düştüğü söyleniyor.
Geçen Cuma günü elde edilen veriler, merkez bankasının net uluslararası rezervlerinin 13 Mayıs’a kadar olan haftada 3.5 milyar dolar azalarak 11.53 milyar dolara düştüğünü gösterdi. Bankacılar, gelecek hafta bu rezervlerin 10 milyar dolar veya altına düştüğünü hesaplıyor.
Ekonomistler, faiz artırımlarının hem lirayı hem de rezervleri rahatlatmaya yardımcı olabileceğini söylüyor. Ancak Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın politika sıkılaştırmaya muhalefeti, bankanın Perşembe günkü toplantısı da dahil olmak üzere, çok az kişinin yakın zamanda bir geri dönüş beklemesine neden oldu.
Ukrayna’daki savaş, Batı’nın Rusya’ya uyguladığı yaptırımların enerji fiyatlarını artırması, Türkiye’nin zaten ağır olan ithalat faturasını yükseltmesi ve enflasyonu artırmasıyla Mart ayında liraya zarar vermeye başladı.
Salı günü, Türkiye’nin borcunu temerrüde karşı sigortalamanın maliyeti 2008 küresel mali krizinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.