Yaz geldi ve finansal piyasaların oynaklığı tipik olarak önemli ölçüde düşüyor. Ancak ekonomik olayların önemini ve önümüzdeki dönemde merkez bankalarının kararlarını dikkate alırsak bu yıl farklı olabilir.
İşte finansal piyasalar (hisse senetleri, para birimleri, tahviller, emtialar) üzerinde büyük bir etkisi olacağı için izlemeye değer üç olay:
15 Haziran 2022, Fed’in 1994’ten bu yana ilk kez 75 baz puanlık faiz artışı yapmasıyla tarihe geçti.
Temmuz toplantısı, TÜFE veya Tüketici Fiyat Endeksi’nin yukarı yönlü sürpriz yapmaya devam etmesi koşuluyla, muhtemelen 75 baz puanlık bir faiz artırımı daha getirecek. Bu nedenle, ABD hisse senetleri toparlanmakta zorlanırken, ABD doları yükselişe devam edebilir.
Avrupa’da, Ukrayna’daki savaş yerel ekonomileri olumsuz etkiliyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) geçtiğimiz günlerde, Temmuz toplantısında faiz oranlarını daha hızlı yükseltmesine izin verebilecek yeni bir geri dönüş aracı sunmayı planladığını duyurdu.
Bununla birlikte, mal ve hizmet fiyatlarının yükselmeye devam etmesi nedeniyle enflasyon Avrupa’da bir sorundur. Bu nedenle, 21 Temmuz toplantısında açıklanacak olan yeni önleme aracı, ECB’ye sıkılaştırma planlarında daha fazla manevra alanı sağlamalıdır.
Japonya Merkez Bankası (BOJ), para politikasını kolaylaştıran tek büyük merkez bankası olmaya devam ediyor. Yen ABD doları karşısında 136’ya yaklaşırken, Mart başından bu yana %15’ten fazla değer kaybetti.
Hızlı amortisman Japon ekonomisine zarar veriyor ve bu nedenle BOJ müdahale etmek zorunda kalabilir. Ancak bu, getiri eğrisi kontrol programını değiştireceği anlamına gelmiyor.
Bunun yerine, zaman zaman sadece Yen’in düşüşünü yavaşlatmak için sözlü olarak müdahale edebilir. Ne de olsa Japonya’daki enflasyon, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde görülen seviyelere yakın değil ve bu, BOJ’un enflasyonu, görev süresi içinde gereken seviyelere getirmesi için büyük bir şans.